17 Eylül 2020 Perşembe

Bell eşitsizliklerinin mantıksal yapısı ve felsefesinden yeni bir epistemoloji ve ontolojiye ulaşılabilir mi?

Kuantum mekaniğinin ciddi sorunlu ve belirsizliğe fazla bel bağladığını, evren belirsiz hiç bir şey olmadığını düşünüyorum.

Bence,
Belirleyebildiğimiz ve ölçebildiğimiz her nesne bir sistemdir. Bu güneş sistemi de olabilir, bir atom da fark etmez. Hatta ışık bile kendi başına bir sistemdir. (?)
Her sistem, alt birimlerin toplamından oluşur.
Alt birimlerin her biri veya bazıları da, kendi başlarına bir sistem olabilirler. Bu önemli değil aslında...

Önemli olan sistem bütünlüğünü koruduğu sürece, her zaman içinde bulunan birimlerin konum ve değerlerinden kaynaklanan bir denge içinde olmasıdır. (Bunu, hız ve momentum olarak da ele alabiliriz bence...)
Bu alt birimlerin birbirleri ile olan ilişkisi, sistem içi karşılıklı dengeyi (toplamda sıfırı) sağlar.
Alt birimlerden birinin (veya onun alt ünitelerinden birinin) konum veya değer değiştirmesi ile tüm diğer sistem birimleri de buna uygun yapılanmaya yönelirler.

Bunu en güzel Sudoku ile gösterebiliriz.
Çözülmüş bir sudoku, sistemin dengeli bütünlüğünü temsil eder.
9 karenin her biri ise alt sistemleri temsil eder ve her biri kendi içinde de ünitelerinin konumu (en küçük kareler) ve (sayı) değeri ile dengelidir.
Bu iç denge, diğer alt birimlerin iç dengeleri ile belirlenmiştir.

Eğer bu sistem dışarıdan bir etkiye maruz kalırsa (mesela  gözlem) ve alt birimlerden birini değiştirirsek -uyarırsak, bu alt birim içinde yeni bir denge oluşacaktır.
Böylece onun üniteleri de yeniden yapılanmak zorunda kalır.
Bu yeniden yapılanma esnasında ünitelerin alabileceği konum ve değerleri ise olasılıklar dahilinde dalga fonksiyonları ile de tanımlayabiliriz.

Sonuçta bir alt birim dengeye geldiğinde, tüm diğer olasılıklar çökmüş ve içindeki tüm üniteler için de kesin bir konum ve değer belirlenmiş olacaktır.
Bu değişim sırasında, diğer alt birimlerde etkilenecek ve onlarda ünitelerinin konum ve değerlerini değiştirecektir (Bell eşitsizlikleri şeklinde).

Bu görünürde ölçülemeyen ama sistem dengesini kurma açısından etkin olan gerekliliği de "gizli değişkenler" olarak niteliyorum.

Sudoku çözmeye başlarken her boş kare için bir çok olasılık (dalga fonksiyonu) vardır ama sistem çözümü ancak bunlardan biri (diğerleri çökünce) ile mümkündür.

Üstelik eğer çözüm öncesinde bir alt birimi, hatta bunun bir ünitesindeki değeri ve konumu değiştirseniz, sonuçta elde edeceğiniz çözüm bambaşka olacuktur. (Eğer sistem bütünlüğü -çözüm- bozulmamış ise...)

Bu yüzden Bell eşitsizlikleri mantıksal yapısının ontolojik olarak etkili olabileceğini düşünüyorum. Epistomoloji açısından ise şüpheliyim. Bilgimizi elimizdeki somut veriler üzerine kurma ve geliştirme alışkanlığımız güçlü.


https://www.academia.edu/s/f74f42940a#