Dönemin koşullarına, düşünce yapısına, ideallerine ve
şartlarına bakarsanız... O dönemde tüm Anadolu halkları bir diğerinden acı
çekmiştir.
Millet
olamamanın, cemaate, itikada göre ayrım yapmanın bedelidir. Kimse ama kimse, o
dönemde ve şartlar altında herhangi bir halkın masum olduğunu, gereksiz ve
haksız yere bir aylama maruz kaldığını düşünmesin.
Osmanlı
tebaası Ermeniler; İngiliz, Fransız, Rus desteği ile isyanlar çıkartmış. Orduya
zarar verici terör eylemleri yapmış ve toplum içinde parçalanmalara,
huzursuzluğa neden olmuştur.
Burada
düşman devletleri suçlayamamam. Bu savaşın yapısında olan ve doğal bir
harekettir. Ama isyan edenleri, toplumu ayrımlaştıranlara da hoşgörüye gerek
yok. Uymasalardı...
İşin
içine din girdiği için ve merhameti sadece söyleminde bırakan bir din anlayışı
ile Müslüman tebaaya yaptığı eziyetler, ne yazık ki bu dinin mensubu
tarihçileri tarafından göz ardı ediliyor. Yakın zamanda Azerbaycanlı
kardeşlerimize yapılanlar, bu zihniyetin ve ruhun hala içten içe korunduğunu da
gösteriyor.
Diğer
yandan Ermenilere yapılan uygulama bölgesel bir uygulama olmuştur.
İmparatorluğun muhtelif yerlerindeki Ermeniler aynı uygulamaya tabii
tutulmamıştır. Osmanlının Ruslara karşı doğu cephesinde güçlü durması ve Avrupa
da Almanya üzerindeki Rus askeri baskısını dağıtmak, azaltmak için, müttefik
Osmanlı ve Alman karargahlarında planlanmıştır. O günün şartlarında yapılan
planlama ciddi bir insan kaybına neden olmuştur.
Osmanlının
demiryolu ve karayolu ulaşım alt yapısı olmadığını, iaşe ve lojistik
planlamasını yapacak kaynaklarının da sınırlı olduğunu düşünmek gerekiyor. Ülke
de doğru düzgün üretim yapan hiç bir sınai kuruluşunun olmadığı, kimya ve ilaç
endüstrisinin bulunmadığı bir dönem bu.
Boşalan
araziler, çiftlikler ise kalan Müslüman tebaa tarafından yağmalanmış. Arada
Ermeni komitacıların baskın ve zulümlerinden acı çekenlerde, kan davası
yürütmüşlerdir. Kan davası anlayışı bu bölgede gücünü kaybetse de hala vardır.
Verilen
sayılar ne hikmet ise hiç tutmuyor. En son 1.5 milyon oldu ama tüm doğu Anadolu
nüfusu bu durumda nerdeyse göçe tabii olmuş olmalı...
İnsanların
ayrımcılık, ötekileştirme, dışlama, yabancılaştırma gibi birbirine düşüren
etkilerin toplumları nasıl etkilediğini ve olumsuz sonuçlandığının bir
örneğidir Ermeni techiri...
O zaman
ekilen kin ve düşmanlık tohumları, ölmemiş tam tersine bu tür etkinliklerle,
anmalarla güçlendirilmiştir.
Belki
acıların üzerine gidip, toplumsal itiraflar çok daha önce olabilirdi. Ama bunun
için önce toplumların barışması lazım. Birbirlerine güvenmeleri ve
söylediklerinin doğru, içten olduğuna inanmaları lazım.
Bu
ancak dost ve müttefiklerimizin, bu iki toplum üzerinden siyasi ellerini
çekmeleri ile mümkün olur. Bu da bu konjonktür de olacak gibi değil.
Batılıların,
kendilerin aşağıda gördükleri toplumlara mezalim ve katliam yapmada sakınca
görmediklerini tarih boyunca gördük. Kızılderililer, Hintliler, Doğu Asyalılar,
Afrikalılar ve Yahudiler... Bunlar önce hümanizma, insan sevgisi propagandası
yapan bir zihniyetin elinden sürekli acı çekmiş ve derin yaralar almış
toplumlar.
Osmanlı'yı
ve onun ardından bu topraklarda bağımsızlığını kazanmış olan Türk Milleti'ni de
kendileriyle aynı-benzer görmek istiyorlar, umuyorlar.
Çoğu
aydın geçinen de başta olmak üzere, bunlara çanak tutuyor.
Eğer
gerçekten sevgiye, merhamete dayalı bir anlayışı savunuyorlarsa, toplumların
barışması ve kaynaşması için kullanırlar bu enerjilerini. Birini suçlayıp,
diğerini mazlum göstererek değil. Hatasız kimse yok.
Örneğin,
Ermeniler yaptıkları katliam, mezalim ve terörist saldırıların sorumluluğu
alsalar önce, bunun için pişmanlıklarını dile getirseler, Türk toplumu
uzlaşmadan kaçınır mı? Hiç sanmıyorum.
Çünkü
biz bizden olanı, kökeni-dini ne olursa olsun; Türk olmayı, toplumla gönül bağı
kuran herkesle, gönül bağı kurabilen yüce bir milletiz. Asaletimizde bundan
geliyor. Kan'a değil, kültürel birliğimize dayanıyor.
Aynı
toprakların çocukları olarak, bu toprağa kan ve can vermiş herkes
kardeşimizdir. Tabii o da aynı tutumda ise...
https://www.dw.com/tr/t%C3%BCrkiyeli-ermenilerin-unutmad%C4%B1%C4%9F%C4%B1-ac%C4%B1-1915/a-43505844
https://kiriminsesigazetesi.com/fransiz-yazar-benard-ermeni-soykirimi-yoktur/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder