Hangi
evren veya boyut olursa olsun değişmeyecek bazı şeyler var. Elimizde iki tane
sayı var. 1 ve 0 ..."O"
Hintlilerin
"yokluk" ifade etmek için geliştirdikleri düşünsel bir kavram (daha sonra
Hindistan’daki Moğol-Türk imparatorluğu sırasında kültürümüze de girmiş ve
Türkistan yoluyla Anadolu’ya gelen dervişlerce) tasavvuf düşüncemizde de yer
bulmuştur.
Matematiksel
kullanımı çok daha sonra olmuştur. Arapların bilim dünyasına kazandırdığı
matematiksel bir geçerlilik olmuştur. Hesapları ve işlemleri özellikle
10'lu sayı sisteminde çok kolaylaştırmıştır. Mesela matematikte o kadar
ileri olan Mısır, Roma, Yunan, Maya, Aztek kültürlerinde var mıydı? Bilmiyorum.
Denk gelmedim.
0 (Sıfır)'ın bir başka anlamı daha vardır. DENGE. Olumsuzlukla- olumlu, iyi-kötü, doğru-yanlış arasında denge noktasıdır. Matematiksel anlamda ise negatif sonsuz sayılar ile pozitif sonsuz sayılar arasında hangi sayı türü olursa olsun DENGE noktasıdır.
Üstelik sonsuz sayıda Sıfır vardır ama hepsi, tektir. Diğer sayımız ise "1" (bir) ...
Bu da olumlu anlamda varlığı ifade eder. Diğer tüm sayılar bunun üstüne eklenmiştir. Sonsuza kadar gider. İlginç olan bir başka nokta ise iki sayı arasında istediğiniz kadar, sonsuz sayıda sayı dâhil edebilmenizdir. Sonsuzların sonsuzluğu...
0 (Sıfır)'ın bir başka anlamı daha vardır. DENGE. Olumsuzlukla- olumlu, iyi-kötü, doğru-yanlış arasında denge noktasıdır. Matematiksel anlamda ise negatif sonsuz sayılar ile pozitif sonsuz sayılar arasında hangi sayı türü olursa olsun DENGE noktasıdır.
Üstelik sonsuz sayıda Sıfır vardır ama hepsi, tektir. Diğer sayımız ise "1" (bir) ...
Bu da olumlu anlamda varlığı ifade eder. Diğer tüm sayılar bunun üstüne eklenmiştir. Sonsuza kadar gider. İlginç olan bir başka nokta ise iki sayı arasında istediğiniz kadar, sonsuz sayıda sayı dâhil edebilmenizdir. Sonsuzların sonsuzluğu...
Tabii bu cevap değil, ön
hazırlığı.
Şimdi
elimize bir nokta (.) alalım. Bu boyutsuzdur. Hangi evrende olursa olsun, hangi
boyutta olursa olsun nokta (.) 1’i temsil eder. Bilinçli hangi canlıya
gösterirseniz gösterin, gösterdiğiniz nokta onun için ismi ne olursa olsun. Bir
tanedir. Başka bir evrende veya üst boyutta bizim noktayı (.) üç, dört
adetmiş gibi görme durumu olmaz.
Eğer 2 (İki) noktayı koyarsanız yan yana, her durumda iki noktanız olur. Boyutuna veya evrenine rağmen, her yerde kendi kavramları, isimleri ne olursa olsun bu iki (2) tane nokta olur.
Aralarına
bir doğru çizerseniz, bu tek boyutlu olur ve her evrende ve boyutta tek boyutlu
bir nesne olarak ”doğru” olur.
İki tane
“doğru” arasında ilişki kurarsanız, 2 boyutlu bir düzlem elde edersiniz.
Elinizde 4 temel nokta ve bir düzlem olur.
2 tane
düzlemi birbiri ile ilişkilendirirseniz elinizde 8 temel nokta ile bir hacim
olur. 3 boyutludur. Üst boyutlara da gitseniz, başka evrenlere de
gitseniz bunlar değişmez.
Her cisim, bu noktaların arasındaki ilişkilere göre oluşur. Noktalar miktarıyla ilgili ilişkiler bize sayıları verirken, noktalar arası ilişkilerde cisimleri, yüzeyleri gösterir.
Elinizde
bir yüzey veya cisim var ise bunun kendi içindeki çeşitli noktaları arasındaki ilişkileri
incelmeye başlarsanız, ilk trigonometri bilgileri de ortaya çıkmaya başlar.
Peki,
sonuçlar evrene ya da boyuta göre farklı olabilir mi? Eğer varsa çoklu
evrenler, bu evrenlere göre farklı sonuçlar olabilir. Ama boyutların sayısı çok
önemli olmaz. Çünkü, ister tek boyutlu olsun ister 10 boyutlu aynı evren
içindeki tüm boyutlar, aynı koşullara tabii zaten.
Ama
sonuçlar farklı olabilir. Eğer diğer evren bizim evrenimizden daha bükümlü bir
evren ise bazı değerler değişecektir.
Mesela bir üçgen ele alalım. Düz bir kâğıt üzerine çizdiğimiz (2 boyutlu) üçgenin iç açıları toplamı 180 derece. Şimdi evrenimiz daha eğri olsun. Ya da üçgenimizdeki kenar oranlarını korumak üzere, aynı üçgeni Türkiye de Ankara, İstanbul, İzmir noktalarından geçmek üzere çizelim. İç açıları toplamı aynı olacak mı? İç açıları sabit kılsak, kenar uzunlukları aynı olacak mı? Dünyanın eğikliği yüzünden elbette olmayacak…
Mesela bir üçgen ele alalım. Düz bir kâğıt üzerine çizdiğimiz (2 boyutlu) üçgenin iç açıları toplamı 180 derece. Şimdi evrenimiz daha eğri olsun. Ya da üçgenimizdeki kenar oranlarını korumak üzere, aynı üçgeni Türkiye de Ankara, İstanbul, İzmir noktalarından geçmek üzere çizelim. İç açıları toplamı aynı olacak mı? İç açıları sabit kılsak, kenar uzunlukları aynı olacak mı? Dünyanın eğikliği yüzünden elbette olmayacak…
3, 4 veya
5 boyutlu çizdiğimiz bir üçgeni 2 boyutlu ya indirdiğimizde (türevini
aldığımızda) her
durumda 180 dereceyi buluruz. Başka bir evrende ise evrenin eğimi daha fazla
ise, iki boyutlu bir düzlem, bize göre daha eğimli olabilir. Sanki 3 boyutludan
alınmış gibi. Hesap sonuçları buna göre farklı olabilir.
Ama
açıkçası, yine yanılıyormuşum gibi geliyor. Sanki göreceli olarak, “bize göre
farklı bir sonuca ulaşırken”, onlara göre oradaki gözlemci gene 180 derece
ölçermiş gibi geliyor. Yani temel matematik kuralları ve yaklaşımları
değişmezmiş gibi… (19
Mayıs 2015)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder