27 Mart 2020 Cuma

Kültürler ve kültür farklılarından kaynaklanan çatışmalar hakkında

Bu durum tüm insanlığa mahsus bir dramdır. Zannetmeyin sadce Japonlar, Korelilere veya Çinlilere uygulamıştır.

Homojen bir toplum kültürü olup buna uygun incelikli değerler ve zevkler geliştiren toplumlara bir bakın. Hepsinin, kendi kültür ve değerleriyle olan övünmesine göre, diğer kültürleri ve bireylerini ötekileştirme (insansı, insanlık dışı sayma) eğilimi var.

Japon kültürü çok değerli ve incelikli niteliklere sahiptir. Derin bir duygusallığı vardır. Ama aynı "özel olma" hissiyatı, diğer kültürlere karşı kendilerini üstün görmeleri nedeniyle, vahşetin de temeli olmuştur.

Benzer bir durumu, Fransızlarda veya İtalyanlarda Kuzey Afrika sömürgelerinde olduğu gibi, tüm Avrupa ülkelerinin geçmişinde görebilirsiniz.
Almanların Nazizim döneminde ortaya koyduklarından başlayarak, Belçika'nın Kongo'daki durumundan, Arapların Türklere, İsrail'in Araplara, Arapların Yahudilere, İngilizlerin İrlanda'sına, Amerika'da Kızılderililere, Çin de Çin kökenli olmayanlara, arasranız Kore geçmişinde bile var olabilir.

Sorunun kökeninde, kendisini üstün bir toplumun bireyi olarak, diğerlerinden üstün görmek var.
Bu hataya düşen her millet, bu tür hataları yapar.

Şanslıyız ki "Türk olmak, kültür ve dil birliğine" dayanıyor. Köken şartı öncelikli değil de, her tür kültür ile bağ kurabiliyor.
O yüzden Türk milliyetçiliğin dayandığı temeller çok önemli.
Atatürk, milliyetçiliği sanırım en güzel öneri bu konuda "Ne mutlu Türk'üm diyene! " ile ırk, köken ve din konularını gereksizleştirmiş.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder